İnce-Kalın Barsak Cerrahisinin “Dünü ve Bugünü”

İnsan oğlunun karın ameliyatına başladığından berri, ameliyattan er ya da geç oluşan;Bride (yapışıklığa) bağlı mekanik barsak tıkanıklığı, ya da barsaklar arası yapışıklıklar sonrası barsak tıkanıklığı biz cerrahların en sık gördüğü acil ameliyatlarımızdandı.

Benim ihtisas yılarımda; acil ameliyat sıklığına bağlı bu hastalarımızda bridileusdediğmiz; gaz-gaita çıkaramama, karın şişiği ve bulantı-kusmayla kendini gösteren devamlı ameliyatlarını yaptığımız bu  bridileuslar çok gelirdi.

Gastrointestinal sistemin herhangi bir noktasında tıkanıklık oluşabilir. Önemli olan doğru tanı koymak ve hastayı en doğru şekilde tedavi etmektir. Bağırsak tıkanıklıkları genellikle kolik karın ağrısı, bulantı, kusma ve kabızlık ile kendini gösterir. Barsak tıkanıklıkları çeşitli nedenlerle mevcut olabilir. Yapışıklıklardan kaynaklanan mekanik tıkanıklıkların önlenmesinde cerrahların önemli bir rolü vardır. Hastalar hastaneye yatırılmalıdır. Acil cerrahi ameliyat düşünülmüyorsak konservatif tedavi uygulardık. Hastalarımızı önce yatırır ayakta doğrudan karın filmi çektirir; film ve şikâyetler barsak tıkanması lehineyse hastaya hemen nazo-gastrik tüp dediğimiz ince uzun bir plastik tüpü burun-ağız yoluyla mideyi boşaltmak için gönderir ve acilen serum takardık. Tabi bu ara hastayı izler gaz-gaita çıkartırsa, ileri tetkike alır altında yatan başka bir hastalık varsa onu bulmaya çalışırdık. Aksi takdirde ameliyat endikasyonu koyduklarımızı da tekrar ameliyat eder yapışan barsak segmentlerini ayırırdık. Bu işlemlere rağmen tekrar tekrar yapışıklıklar olduğu için değişik  ameliyat yöntemlerini, bazı fibrin eritici serumları denememize rağmen ameliyata rağmen tekrar oluşmalarını bu günkü gibi engelleyemezdik. Aradan yıllar geçmesine rağmen o  zamanlar ne yapıyorsak bu gün de aynı yötemleriyapıyoruz ;bir farkla ;tanıda ultrasonografyi ve Bigisayarlı Tomografiyi kullanıyoruz ;ne yazık ki ameliyatsız iyileştirme tedavisi dediğimiz konservatif tedaviyi çoğu kez hiç uygulamadan ameliyata gider olduk.

Canbeyli B, Duman A, İpekçi F, Acar C.: Cerrahide Noble ameliyatının önemi.                                     D.Ü.TıpFak.der,6:711,1978.

Ayrıca olguların bize geç ulaşmaları, şiş ve gergin olan barsaklarınileotomiyle boşaltılmalarına rağmen karını kapatmada çok güçlük çekerdik. O zamanlar bu nedenle kaybettiğimiz bir çok hastayı;

günümüzde  anlaşılan mekanizması olan;” KOMPARTMAN SENDROMU” nedeniyle kaybederdik. Şimdi bu tip hastalarda

“BOGATO-BAG” ve gerektiğinde negatif basınç ve drenaj oluşturan “VAC” uygulamalarımızla işin ameliyat kısmında ölüm oranlarımızı azaltmış olduk.

Kompartıman Sendromunu önleyen      Negatif basınçla işleyen “VAC” uygulaması     Hava-Sıvı seviyeleri “BogataBag” uygulaması

Bize düşen görev bu gün olduğu gibi , “ileusuintestinal obstrüksiyon” dan ayırt etmekti.

TANI da;Röntgende;

Her iki durumda da, x-ışınları, bağırsağın izole edilmiş bölümlerinde gaz halinde şişkinlik gösterir. Ancak postoperatifileusta gaz, kolonda ince bağırsaktan daha fazla birikebilir. Ameliyat sonrası ince bağırsakta gaz birikimi genellikle Diğerileus tiplerinde röntgen bulguları obstrüksiyona benzer; klinik özellikler açıkça birini veya diğerini desteklemedikçe, ayrım zor olabilir. Kontrastlı bir BT, ikisi arasında ayrım yapmaya yardımcı olabilir ve ileusun altında yatan bir nedeni düşündürebilir

Ek olarak günümüzde çok kapsamlı Ultrasonografiler tanıda yardımcı olabilmekteler.

Keza  ihtisas dönemi yıllarımızda

“ BARSAK KANAMALARINDA

Günümüzdeki gelişmiş tanı araçları yoktu.O zaman elimizde rijitrektoskopimiz vardı; âmâ çok işe yarardı Kanamanın yerine ulaşmak tanı koymak mümkün değildi. Biz bu tip hastalarda genel durumunu düzeltip acil ameliyata alıyorduk. Barsakların görünümüne göre ya ince barsağa kısmi rezeksyon  ya da subtotalkolektomi yapardık. Kanama odakları buralardaysa sorun yoktu. Âmâ çoğu kez tekrar tekrar kanayan hastalarımız olurdu. Gerek %5 ‘i” İNCE BARSAK KÖKENLİ ”,gerekse %70-75 i Kalın barsak kökenli olan alt gastro-intestinal kanamalarda günümüzde teşhis olanakları ve cihaz ve yöntemleri çok gelişti

Anormal kan damarları (arteriyovenöz mal formasyonlar veya AVM’ler) kanamaların %30 ila 40’ına neden olur. AVM’ler 50 yaş üstü hastalarda ana kanama kaynağıdır. Tümörler (iyi huylu ve kötü huylu), polipler, Crohn hastalığı ve ülserler kanamanın diğer nedenlerinden bazılarıdır.

Kolondan kanamanın en yaygın nedenleri polipler, divertiküloz (kolon duvarındaki küçük torbalar) veya kanserdir. Üst GI (yemek borusu, mide veya oniki parmak bağırsağı) kanaması çoğunlukla ülserlerden kaynaklanır

Eski yıllarda gerek ince gerek kalın barsak kanserlerinde barsaklara yönelik ameliyatlar dışında kanamalara yönelik hiçbir girişimimiz maalesef yoktu. Simdi  aşağıda  gösterilen tanı araçlarla tanıyı koyuyor noninvazifyötemlerle  MR anjiyografilerde kanama yerleri tespit edilerek, embolizasyon yapılarak ameliyatsız çözümlere gidilmektedir.Yinegastro-intestinal endoskopların lümeninden, bulunan kanama yerlerine skleroterapi, kanayan polip ve benzerlerine polipektomi ve benzeri girişimlerle çok başarılı sonuçlar almaktayız.

.İNCE-KALIN BARSAK KANAMA araştırmasında günümüzde  görüntüleme yöntem ve araçları var

-Gastro-Duodenografiler/Kolon Grafileri/lağmanbariteli kolon grafileri

Gastro-dudenoskopi ve Entero-Kolonoskoplar, Endoskoplar ve enteroskoplar SİNTİGRAFİK Tetkikler -Baryumlu Enterografiler-Kolon Grafileri -Enteroklizis ve BT, enterografi , Manyetik Rezonans, PET C.T  ve bunlarlada tanıya gidilemiyorsak yıldızı parlayan  ;gerek ince barsak ve gerekse kalın barsaktaki her türlü patolojiyi ekrana yansıtıp kayıt imkanı veren;”KAPSÜLENDOSKOPİSİ”çok yararlı olcaktır.

Kalın bağırsak (kalın bağırsak) tıkanıklığı, gazın veya dışkının vücuttan çıkmasını engelleyen bir tıkanıklıktır. Kalın bağırsağın herhangi bir yerinde bir bağırsak tıkanıklığı oluşabilir. Kalın bağırsak tıkanıklıkları, tüm bağırsak tıkanıklıklarının yaklaşık %20’sini oluşturur. İnce bağırsak tıkanıklıkları daha yaygındır

Yukarıdan gelecek basınçla tıkalı bir bağırsak delinip yırtılarak yaşamı tehdit eden bir enfeksiyona neden olabilir.

164-İpekçi F,ToptayH,AkyıldızN,DalkılıçL,İnanO,BademkıranE.:Sigmoid kolon tümörünün kolonoskopikperforasyonu. Travma ve Acil Cerrahi Kongresi,13-17  2009 Antalya

İhtisas bölgemde kalın barsak tıkanmalarının büyük çoğunluğu yaşlı, erkek ve “SİGMA TORSYONU” dediğimiz kalın barsak u şeklindeki serbest son kısmının etrafında dönmesinden kaynaklanıyordu. Biz asistanlarda gelen bu hastaları hangi saate olursa olsun rijit rektoskopla eğer görünüm kangrene gidiş göstermiyor, peritonit yoksa döndürür, içine de rektal tüp koyar anal bölgeye dikişle tespit ederdik. Böylece barsağın tekrar dönmesini engeller, hastanın da iyileştim artık gideyim demesine mani olur; ve de olması gereken ameliyatını yapardık.

37-Duman Tireli İpekçi F, Işık B.:210 kolon volvulus vakası üzerinde klinik araştırma. Türk Gastroent.dergisi,2:75,1981.

Rekto-sigmoid tümörleri
1-Genelde hemoroitle geldikleri için bu hastalarda mutlaka rektal TUŞE yapmalıyız… Bu konuda Hocalarımızın bize “ALTIN ÖĞÜT “olarak; söylediklerini ben de genç arkadaşlarıma aktarmak isterim;
BİR CERRAHIN REKTAL TUŞE YAPMAMASI İÇİN; ya hastanın anüsünün olmaması ya da CERRAHIN PARMAĞININ olmaması gerekir. Sözü… Bu sözü doğrulayan yaşadığım birkaç hastamızı aktarmak isterim
2000 li yıllarda Pendik’teki muayenehaneme akşamüstü geldiğimde beni bekleyen yaşlı bir beyefendi vardı. Bana -Hocam ben dr.M… ben de bu semtte polikliniğim var. Hemoroidim var, çok da kanama yapıyor, size zahmet olmazsa bir –iki ilaç yazarımsınız… ¬- Doktor bey ben sizi muayene etmeden ilaç yazamam deyip ikna ettikten sonra; yaptığım tuşe de maalesef büyümüş parmak mesafesinde rektal tümörü(kalın barsak alt taraf kanseri) elime geldi. Gerekli tetkikler de adenokarsinom patolojisi sonrası gerekli ameliyat ve tedavisi yapıldı… Bu nedenle 40 yaşın üzerinde o güne kadar hemoroit şikayetleri olan ve dışkı alışkanlık ve kıvam-şekil bozukluğu olan hastalarımız mutlaka bir cerraha görünmeli; Muayene eden doktor da mutlaka rektal tuşe ve rektosigmoidoskopi-kolonoskopi yapmalı yada yaptırmalı.
2-Kartal Eğitim Hasta hanesinde çalışırken, rektum kanseri ön tanısıyla gelen hasta; önce bir cerrah arkadaşımıza özel bir hasta hanede “HEMOROİD” teşhisiyle ameliyat oluyor, en azından ameliyat sırasında meslektaşımız tuşe yapıyor; parmak mesafesinde rektal tümörü parmakla bulup, oradan hem parça, hem de gereksiz olan hemoroit ameliyatını yapıyor. Alınan parçanın kanser gelmesi üzerine hastaya başarılı; Anal KORUYUCU ultra low anteriör rezeksyon+anastomoz yapılarak taburcu edildi. Bu hastaya hemoroit tanısı konduğunda çok güzel bir şekilde rektal tuşe yapılsa. İyi bir öz geçmiş-soy geçmiş anamnezi, 40 yaş üzeri ve bulgular da uyduğu için rekto-sigmoidoskopi yada kolonoskopi yapılsa gereksiz yere hemoroit ameliyatına gerek kalmazdı.
3-Bu hastamız da tıpta çok nadir görebileceğimiz anal kanal girişi kanseri olan bir hasta; diz-dirsek muayenesinde gözle de görülen ,rektal tuşe, kolonoskopi ve tüm tetkikleri tamamlanan hastamıza rektum kanseri nedeni ile yapılan ameliyatta hastanın kalın bağırsağının son kısmı ile birlikte makat bölgesinin de çıkarıldığı ameliyat yani Abdominoperinal rezeksiyon (milles operasyonu) ameliyatı planlandı. Hastaya ve yakınlarına; makat bölgesinin çıkarılması nedeni ile hastanın kalın bağırsağının karın duvarına bağlanacağı söylendi. Yapılan acık ameliyatta, karına girilip kalın barsağın rekto-sigmoid köşesinden rektumu gerelim derken en az 10 cm.lik içinde tümör olan barsak kısmının yukarı elimize geldiğini gördük. Çok nadir bir şekilde kalın bağırsağın yarı çember yaptığı sigma dediğimiz kısmın barsak örtüsü uzun ve barsak ta geniş olduğu için vücut buradaki tümörü dışarı atmak için alt kısmındaki bağırsağın içine dürbün gibi girerek makatın dışından adeta çıkmaya çalışmşıtı.
BU MÜCİZE; hem planlanan ameliyat yapılmadı hem de kalın bağırsağın karın duvarına bağlanması önlendi. Bu dışarı atma işinde kanserin yayılması ve ileri evereye gitmesi engellenmiş, erken tanıyla da ameliyat sonrası yaşam süresi de uzamış oldu.

Günümüzde ve özellikle batı bölgemizde;

Kalın bağırsak tıkanıklığı gelişen yetişkinlerin yarısına kadarında kolorektal  (kolon)  kanseri vardır; kanserli bir tümör tıkanıklığa neden olur.

Gerek İstanbul gerekse İzmir Eğitim Hastahanelerinde  kolon kanserlerinin özellikle rekto-sigmöid kanserleri; kalın barsağı tıkayıp, barsak obstrüksyonu yaptıktan sonra teşhis koyardık(bu bölge tümörlerinin %60-70 i);

İpekçi F,DalkılıçL,KaraoğlanM,İnanOH,Özenen B..Elektif ve acil kolorektalkarsinomların karşılaştırılması. 12.Ulusal kolon ve rektum cerrahisi kongresi,19-24 Mayıs 2009 Antalya.

367-Engin Ö,UyarEM,SunamakO,İpekçi F.:Coloncancer risk andprevention;in: Colonpolypsandtheprevention of colorectalcancer:Springer.Omer Engin edit.2015.Pages

İpekçi F,Binicier B Ö , KayaT, Yıldız C, Ertem İS, , Alanyalı FM,Bayol Ü.:Kolo-rektalkarsinom olgularımız. 30.Türk Gastroenteroloji haftası,11-15 Eylül 2013 Antalya.

-İpekçiF,KayaT,BinicierÖ,Alanyalı,FM,GeroğluB,KarahanV,Turgut E.:Geriatrikkolorektalkanser olgularımızın analizi. .Uluslararası Doğu Akdeniz Aile Hekimliği Sempozyumu,23-25 Mayıs 2014 Adana

1970 yıllarının sonu ve 1980 li yıllarda; yaptığımız tüm ameliyatlarda olduğu gibi barsak ameliyatlarında da sadece karın tabakalarını kesip, kanayan yerleri penslerle tutup onları katgütlerle(sonradan katgütler yasaklandı) bağlayıp organlara ulaşmak yarım saatimizi alır ve karın kenarlarını karşılıklı kompreslerle (bir kullanımlık yapışkan karın örtüleri sonradan çıkt) peritona dikip karın kenarlarını korurduk…Tüm kanayan damarları penslerle tutup  ipeklerle bağlardık. Bu ipekler  cilt altında reaksiyona neden olur günlerce onların vücuttan atılması için uğraşır, yara enfeksiyonlarımda  sık olurdu. Sonradan gerek penslerin koterle yakılması ve daha sonra dişsiz pensetlerle tutulup yakılmasıyla çok zaman kazanmaya başladık. Katgüt yerine vicryl ve prolen bağlama ve dikişler uygulamaya girince “CERRAHİ ALAN enfeksiyonları çok azaldı. Karını açmak için basit karın açma ekartörlerini kullanırdık. Çok kullanışlı ekartörler cerrahi ameliyata girdi

İnce-Kalın Barsak  Cerrahi Hastalıkları Genel Bilgiler


Gerektiğinde ilaçla, Gerektiğinde ”Ameliyatla”;Tedavi

(Yemek borusu) Özofagus

– Kanseri >> Ameliyat(acık ve/veya laparaskopik)

– Divertikülü > Ameliyat

– Gastroözofageal REFLU Önce tedavi > yanıtsız ameliyat

– Mallory-Weiss Sendromu ameliyat Appandisitis/Karsinoidtm(laparaskopik)

– Mide-duodenum(on iki parmak barsağı)

– Mide Kanserleri > Gastroskopi>Ameliyat acık ve/veya laparaskopik

– Mide-Duod.Ülserleri;Kanama,delinme,

– Mide çıkış daralması, arka duvara ilerleme

– Mide de  yenmiş saç yumakları > Ameliyat

– Mide Dönmesi,midepolipleri,yabancı cisimler

– Gastroskop > Klips,başarısız > Acil Ameliyat Gastroskopi > detorsyon > polipektomi > başarısız gastokop > ameliyat Apendektomi/nonsemp. > takip

Kolo-Rektal cerrahi hastalıklar

– Kolon ve Rektum KANSERLERİ > ameliyat acık ve/veya laparaskopik

– Divertikülozis Koli > izlem > ameliyat

– Tıkanma;amel.ileus > İzlem > ameliyat

– Crohn,Ülseratif Kolit, polipleri >

İNCE BARSAKLAR;

Midenin hemen çıkışından;


1-Çok yararlı ve hayati önemi taşıyan bir bölüm olan DUODENUM,
2- Önemli emilim ve sindirimin yapıldığı yer olan JEJUNUM denilen 2.kısım,
3-Safra asit-tuz ve birçok vitamin-elementlerin emildiği 3.bölüm olan “İLEUM”..İncebarsaklarsindirilen besinlerin kana karışmasını sağlar .Kalın barsak sindirilmeyen besinlerin dışarı atılmasını sağlar

İNCE BARSAK Cerrahi Hastalıkları;

İnce Bağırsak Obstrüksiyonu  ;İleus (Paralitikİleus)   ;İntestinalPsödo-Obstrüksiyon

Crohn Hastalığı –  İnce Barsak (intestinal) Fistülleri- İnce Barsak Neoplazmları  – Radyasyon Enteriti   -Mezenterikİskemi -MeckelDivertikülü  – Kısa Barsak Sendromu

İnce Barsak Obstrüksiyonu –TIKANIKLIKLARI- 

Barsağın tıkanmasına neden olan patoloji nedeniyle içeriğin barsaktan geçişinin önemli ölçüde mekanik olarak bozulması veya tamamen durmasıdır.

  BELİRTİLERİ; kramp ağrısı, kusma, kabızlık ve gaz eksikliğini içerir. Tanı kliniktir ve karın röntgeni ile doğrulanır. Tedavi; sıvı resüsitasyonu, nazogastrik emme ve çoğu kez tam tıkanıklık vakasında cerrahidir

Yapışkan ince barsak tıkanıklığı (ASBO) genellikle ameliyat sonrası yapışıklıklardan kaynaklanır ve diğer ameliyatlardan daha çok kolon ve rektum  ameliyatlarla ilişkilidir

İleus (Paralitik)İleus

Ileus, bağırsak peristaltizminin-hareketlerinin- geçici olarak durmasıdır. En sık karın ameliyatından sonra, özellikle bağırsaklar manipüle edildiğinde ortaya çıkar. Semptomlar mide bulantısı, kusma ve belirsiz karın rahatsızlığıdır. Tanı, röntgen bulgularına ve klinik izlenime dayanır.

Nazogastrikaspirasyon ve IV sıvılarla tedaviler destekleyicidir.

PARALİTİK İLEUS’un en sık nedeni ;Karın cerrahisidir

İntraperitoneal veya retroperitonealinflamasyon-iltihap- (örn. apandisit, divertikülit, perfore duodenal ülser)

Retroperitoneal veya intraabdominalhematomlar (örneğin, rüptüreabdominal aort anevrizmasından, küntabdominaltravmadan)

Metabolik bozukluklar (örneğin, hipokalemi –potasyum düşüklüğü-)

İlaçlar (örn. opioidler, antikolinerjikler, bazen kalsiyum kanal blokerleri)

Bazen böbrek veya göğüs hastalığı (örneğin, alt kaburga kırıkları, alt lob pnömonileri, miyokardenfarktüsü,böbrek taşı düşürmeleri)

Kolon-ince barsak gibi bir çok karın ameliyatlar  sonrası mide ve kolon barsak hareketleri bozuklukları yaygındır.

Ameliyattan sonraki saatler içinde hareketlilik ve emilim normale dönerek tipik olarak ince bağırsak en az etkilenir. Mide boşalması genellikle yaklaşık 24 saat veya daha uzun süre bozulur. Kolon genellikle en çok etkilenir ve 48 ila 72 saat veya daha uzun süre hareketsiz kalabilir.

.Bu nedenle hasta gaz çıkartmayana ya da barsakların hareketlerini, dinleme cihazıyla doktorunuz tespit edene kadar “LÜTFEN AĞIZDAN “bir şey vermeyiniz

Ileus’un Belirtileri

– karında şişkinlik, bulantı, kusma ve belirsiz rahatsızlığı içerir.

Ağrı pek yoktur varsa mekanik barsak obstrüksiyonunda nadiren klasik kolik şeklindedir. -Hafif miktarda sulu dışkının geçişi veya kabızlığı olabilir. Oskültasyon(barsak sesi dinlenmesi), sessiz bir karın veya minimal barsak sesleri ortaya çıkarır.-Altta yatan neden inflamatuar (İLTİHAP) olmadıkça karın hassas değildir.

 TEŞHİS;

Klinik değerlendirme ve Bazen röntgen

En önemli görev, ileusuintestinal obstrüksiyondan ayırt etmektir. Her iki durumda da, x-ışınları, bağırsağın izole edilmiş bölümlerinde gaz halinde şişkinlik gösterir. Ancak postoperatifileusta gaz, kolonda ince bağırsaktan daha fazla birikebilir. Ameliyat sonrası ince bağırsakta gaz birikimi genellikle b Diğer ileus tiplerinde röntgen bulguları obstrüksiyona benzer; klinik özellikler açıkça birini veya diğerini desteklemedikçe, ayrım zor olabilir. Kontrastlı bir BT, ikisi arasında ayrım yapmaya yardımcı olabilir ve ileusun altında yatan bir nedeni düşündürebilir

Baryumlu lağmangrafilerinde;kontrast lavman veya kolonoskopi ile gaz ve dışkıların bulundukları yerleri engelsiz geçememesi için hiçbir neden bulunamaz.

PARALİTİK İleus Tedavisi

Nazogastrik emme IV sıvılar

İleus tedavisi;sürekli nazogastrikaspirasyon, ağızdan hiçbir şey, IV sıvılar ve elektrolitler, minimum miktarda sedatif ve opioid ve antikolinerjik ilaçlardan kaçınmayı içerir. Yeterli bir serum potasyum seviyesinin (> 4 mEq/L [> 4.00 mmol/L]) korunması özellikle önemlidir. 1 haftadan uzun süren ileus muhtemelen mekanik bir obstrüktif nedene sahiptir ve laparotomi düşünülmelidir.

Bazen kolon ileusurektal tüple yapılacak kolonoskopikdekompresyon ile rahatlatılabilir; nadiren, çekostomi gereklidir. Kolonoskopikdekompresyon, splenikfleksurada bariz obstrüksiyondan oluşan yalancı obstrüksiyonun (Ogilviesendromu) tedavisinde izleme gerektiren) kullanır

Gastrointestinal sistemin herhangi bir noktasında tıkanıklık oluşabilir. Önemli olan doğru tanı koymak ve hastayı en doğru şekilde tedavi etmektir.

Barsak tıkanıklıkları genellikle kolik karın ağrısı, bulantı, kusma ve kabızlık ile kendini gösterir. Barsak tıkanıklıkları çeşitli nedenlerle mevcut olabilir. Yapışıklıklardan kaynaklanan mekanik tıkanıklıkların önlenmesinde cerrahların önemli bir rolü vardır. Hastalar hastaneye yatırılmalıdır. Acil cerrahi endikasyon yoksa konservatif yöntemler uygulanabilir.

Hastalar erken yataklarında hareket etmeli-ettirilmeli ve erken yürütülmeli,yürümelidirler, sıvı-elektrolit dengesi ayarlanmalı ve yakın takip edilmelidir.1 haftadan uzun süren ileus muhtemelen mekanik bir obstrüktif nedene sahiptir ve laparotomi düşünülmelidir.

Laparoscopic Management for Small BowelObstruction: ExperienceFrom a UK District General HospitalWithOne-YearFollow-Up;Bu makalede ve de bir çoklarında ; genellikle standart laparotomi ile tedavi edilen İBO aynı zamanda “LAPARASKOPİK CERAHİ” ile günümüzde başarılı olabilmektedir


İntestinalpsödo-obstrüksiyon;(Barsak yalancı tıkanması)

Karında tekrarlayan distansiyon ile karakterize kronik bir durumdur. Aşırı karın şişliğine bulantı, kusma ve diyare ile eşlik edebilir.
Psödoobstrüksiyon genellikle kolonda, ince bağırsaktan daha fazla görülür ve akut kolonikpsödoobstrüksiyona Ogilviesendromudenir.
Hiçbir mekanik sebep bulunamaz ve sıklıkla (%70) bu hastalar daha önce nedeni bulunmayan bağırsak obstrüksiyonları yüzünden ameliyat edilmişlerdir.

İnce Barsağın Hastalıkları

-Crohn Hastalığı

Crohn hastalığı, sebebi tam anlaşılmamış iltihabi barsak hastalığıdır .Tüm sindirim sistemini tutabilirse de en çok ince barsaklarun 3. Bölümü olan İLEUMUN SON (terminal ) kısmını tutar; bu nedenle terminal ileitis de denir. İlthap Tutulan barsağıniçten dışa kadar olan tüm tabakalarını tutar. Her ne kadar terminal ileumu tutuyorsa da (%25-30) devamında olan kolonu da %50 ye yakın oranda beraberinde tutabilir. Çok az bir kısmında da sadece kolon tutulumu vardır.

 Crohn Hastalarının şikayetleri;  a-ince barsağın son kısmını tutan ve b-hem ince hem de kolonu tutan c-Hastalığın kolonoskopiyle görünümü

Genellikle iyi olan hastalar zaman zaman yani ataklar halinde şikayetleri olur; kendisini çok rahatsız edecek kadar ortaya çıkan ağrı (en çok sağ alt kadranda) ve ishal görülür. İştahsızlık,,ateş ve kilo kayıbı da eşlik edebilir

Crohn Hastalığının Tanısı: 

Yukarıdaki şikâyetlerle Crohn ön tanısı düşünüldükten sonra ilk olarak. Kolonoskopide, terminal ileit ve ileokolit tanısı kolayca konur ;sağlam alanlarla birlikte mukozada ülsere alanlar  görülür… Ayrıca grafilerde  büyük kaldırım taşları görüntüsü vardır.
Hastalığının Tedavisi: Duruma ve hastaya göre değişen Tedavide ;

5-aminosalisilatlar (sülfasalazin, mesalamin)-ağızdan-

Steroidler (prednizon, budenoside), İmmünomodülatörler (azotiopirin, 6-merkaptopürin, metotreksat)

Biyolojik tedaviler (infliximab, adalimumab, certolizumabvd) Antidiyaretikler (loperamid, kolestramin

Probiyotikler, Antibiyotikler (metronidazol, siprofloksasin)

MeckelDivertikülü ve Divertikülit

Konjenital olarak kapanması gereken omfalomezenterik kanalın barsağa yakın kısmının tam kapanmaması sonu ince barsak üzerinde olan çadırımsı bir oluşuma MeckelDivertikülü; iltihabına da mevkeldivertikülitidenir.Orjinini aldığı barsağın tam katlarını aldığı için “ Gerçek bir divertikül”dür. Bu divertikülgebelde tabanı geniş ve bulunduruyorsa heterotropik mukozadan kaynaklanan bir komplikasyon yada çok nadir taşıdığı epitel dokusu, veya divertikülit tablosu göstermezse tanısı çok zordur.

Genelikle tanı koymada; Entero-Kolonoskoplar, Endoskoplar ve enteroskoplar SİNTİGRAFİK Tetkikler -Baryumlu Enterografiler-Kolon Grafileri -Enteroklizis ve BT, enterografi , Manyetik Rezonans, PET C.T  ve bunlarlada tanıya gidilemiyorsak yıldızı parlayan  ;gerek ince barsak ve gerekse kalın barsaktaki her türlü patolojiyi ekrana yansıtıp kayıt imkanı veren “Kapsül Endoskopisi, Enteroklizis ve SİNTİGRAFİ ile kesin tanı koydurtur. Ama çoğunlukla acil olarak akut apandisit yada akut karın ön tanısıyla yapılan ameliyatlarda tanıları konulmaktadır.

Bu konuda yaptığımız ilginç yayınlar da aşağıda gösterilmiştir.

1-Unluoğlu S,Bayol U, Korkmaz N ,Ozenen B, İpekçi F,Pala E .: Case Report:PerivascularEpiteloid Cell Tumor of theIleumPresenting as diverticulitis. Case Reports in Pathology.2012;10:1-4:1155

2-Kaya T,İpekçiF,TürkerB,Turgut E.:Divertikül zemininde gelişen izole çekum nekrozu ;olgu sunumu 19.ulusal cerrahi kongresi,16-20 Nisan 2014 Antalya

3-İpekçi F,ŞamlıA,ToptayH,BostancıT,Akyıldız N.:A rarecase of meckeldiverticulumperforationbyfishboneandsecondaryappendicitis. Avrupa Travma ve Acil Cerrahi Kongresi,13-17 Mayıs 2009

4-İpekçi F,KaraoğlanM,ToptayH,Şahin H.:Meckeldiverticulumandacuteappandicitis. Travma ve Acil Cerrahi Kongresi,13-17  2009 Antalya

İnce Barsak Fistülleri (Entero- enterik,.Entero-kütanöz Fistüller)

% 20 lere 30 lara varan ölüm oranları  nedenleriyle ; Fistüller ciddi hastalıklardır Genelde hastalıklı barsak kısmına yapışık olan ya diğer barsağa (enteroenterik),ya da vajen,mesanetoraks,mide gibi hastalıklı barsağa yapışık yakın organa  bir yol yaparak açılır ve fistülize olur.

yada cilde  bir yol yaparak (bu yola Entero-Kütanöz fistül/eksternal fistül diyoruz.)Crohn hastalığına bağlı; kendiliğinden ya da ameliyattaki  hastalıklı kısmının alınıp enteroenterostomianastomozun açılmasıyla olur.

Fistül

MeckelDivertikülü Tedavisi: Komplikasyonlarda cerrahi gerekir. Divertikülittewedge rezeksiyon yeterli iken (gerekirse segmenter ince bağırsak rezeksiyonu), kanamada ince bağırsağa segmenter rezeksiyon + anastomoz gerekir (heterotropik mide mukozasının tam olarak çıkarılması için). Laparotomideinsidental (tesadüfi olarak) saptanırsa şu durumda rezeksiyon yapılmalıdır; 40 yaşından genç hasta, 2 cm den uzun divertikül, umbilikus ya da mezenterefibröz bant ile bağlantı.


İnce Bağırsak Fistüllerinin Belirtileri: Fistülün durumuna göre;
Ameliyat sonrası  drenden yada ameliyat kesi yerinden ince barsak içeriğinin gelmesi
Aşırı ishal gelmesi (yukarıdaki barsağın alt taraftaki barsağa açılması sonrası)
-Rektuma ya da idrar kesesine açılması halinde;idrardan gaita ve gaz gelmesi,
-vajinaya açılması durumunda vajenden gaz ve gaita gelmesi

Fistüllerle karşılaşmamak için hastalık tam tıkanma,spontan fistül olmadıkça ameliyat yapılmamalı,öncelikle de daha konservatif cerrahi uygulanmalıdır. (Sitrüktüroplasti gibi)

İnce Bağırsak Neoplazmları (Tümörleri)

-İpekçi F,Helvacı U.:Submukozal lipoma bağlı erişkin ince barsak invaginasyonu.Medica.2:212,1988.

Sık görülen iyi huylu (benign) ince bağırsak tümörleri ise; adenom, leiomiyom ve lipomdur. İnce bağırsak tümörleri oldukça nadir görüldükleri ve nonspesifik semptomlar gösterdikleri için tanı koymak zordur ve gecikmelere sık rastlanılır). Sık görülen ince bağırsak kanserleri; adenokarsinom, karsinoid, lenfoma ve sarkomlardır.Zaman zaman karında görülen kolik tarzı ağrılar, iştahsızlık-kilo kayıbı, bulant-kusma ve barsak obstrüksyonu bazen perforasyon tablosuyla gelirler..Şayet tüm

Gastro-dudenoskopi ve Entero-Kolonoskoplar, Endoskoplar ve enteroskoplar SİNTİGRAFİK Tetkikler -Baryumlu Enterografiler-Kolon Grafileri -Enteroklizis ve BT, enterografi , Manyetik Rezonans, PET C.T  ve bunlarlada tanıya gidilemiyorsak  yıldızı parlayan  ;gerek ince barsak ve gerekse kalın barsaktaki her türlü patolojiyi ekrana yansıtıp kayıt  imkanı veren “Kapsül Endoskopisi” ilerleyen zamanımızda çok işimize yarayacaktır.

Radyasyon Enteriti

Gerek karın ameliyatlarından  hemen sonra akut olarak ,gerekse 1 yıl içinde gecikmiş şekilde karına uygulanan radyoterapi sonrası –Radyasyon Enteriti görülür.

Belirtileri:

Akut formlarında, radyasyonun bağırsak mukozasına direkt etkisi sonucu barsak epiteli dökülmesi sonucu enterit oluşur. Kramp (kolik) şeklinde karın ağrısı, bulantı, iştahsızlık,kusma ve ishale neden olur

Kronik radyasyon enteritinde, barsağa giden küçük arterlerde yavaş yavaş endarderite bağlı daralma gelişir . Bunun sonucunda barsak mukozasındatrofi (daralma, incelme) ve ülserler gelişir. Nihayetinde ince barsaklarda obstrüksiyon, kanama, fistül ve malabsorbsiyon gelişir.

Mezenterikiskemi,

ince bağırsak kanlanmasının kesilmesine bağlı olarak ince bağırsaklarda gangren gelişmesidir. Mezenterikiskemi ölümcüldür. Aslında iki mezenterik arter vardır (süperior ve inferiormezenterik arter). Mezenterikiskemide kast edilen arter, süperiormezenterik arterdir, tüm ince bağırsakları ve sağ hemikolonu besler (transvers kolon ortasına kadar). İnferiormezenterik arter nadiren tıkanır, tıkansa da nadiren iskemiye neden olur (asemptomatiktir). Mezenterikiskemi akut (barsak nekrozu) ya da kronik (anginaabdominalis) olabilir.

Gülhan Y,EkinçiÖ,İpekçiF,ŞengezerS,BozkurtoğluH,AksoyF.:Akutmezenterikiskemi sonuçlarımız. 3.ulusal travma ve acil cerrahi kongresi.31 Ağustos 4 eylül 1999 Antalya.

Kolonikiskemi

Akut mezenterikiskemideortalama  yaş 70, hastaların çoğu kadındır. Akut mezenterik arter embolisinde, embolinin kaynağı; atrialfibrilasyon, kalp kapak hastalıkları,  sol ventrikül duvarıdır (geçirilmiş akut miyokard enfarktüsü). Embolisüperiormezenterik arterin içinde genellikle middle kolik arterin çıktığı yere oturur. Bu yüzden Treitzden yaklaşık 50 cm sonra ince bağırsak iskemisi başlar, transvers kolon ortalarına kadar devam eder. Akut mezenterik arter trombozu, jeneralizeaterosklerozu olan hastalarda gelişir. Bu hastalar hipertansif hastalardır. Bu hastalarda barsak iskemisi sinsice gelişir, öykülerinde yarısından fazlasında anginaabdominalis vardır (postprandial karın ağrısı ve kilo kaybı). Akut Mezenterikİskemi Belirtileri: Hastanın aşırı ızdırabı ve şikayetleri, fizik muayene ile uyumsuzdur (akut visseraliskemi). Başlangıçta karın yumuşaktır ve hafif hassasiyet vardır. İskemi ilerleyince hassasiyet artar, defans gelişir, barsak sesleri kaybolur (tahta karın). Nekroz gelişirse hızlıca lökositoz gelişir. Akut Mezenterikİskemi Tanısı: eskiden standart görüntüleme yöntemi anjiografi iken (aortagrafi ve selektif SMA anjiografisi), günümüzde BT anjiografi ön plandadır. Akut Mezenterikİskemi Tedavisi: Süperiormezenterik arter embolisindeembolektomi, süperiormezenterik arter trombozundasafenvengrefti veya sentetik greft kullanılarak aortomezenterik bypass yapılır.

Kısa Barsak Sendromu

Kısa barsak sendromu, adı üzerinde barsağın kısa olması nedeniyle ortaya çıkan bir sendromdur (gıdalar emilemez); malabsorbsiyon, malnütrisyon, diyare yağlı ishal ve elektrolit bozuklukları vardır. Kısa bağırsak sendromunun en sık nedenleri; travma, mezenterikiskemi,  volvulus, Crohn hastalığı, tümör, nekrotizanenterokolittir. Normalde ince barsağın yaklaşık uzunluğu 600 cm’dir, 200 cm’den kısa kalırsa kısa barsak sendromu gelişir.Günümüzde uygun olgularda ince barsak nakilleri yapılmaktadır.

KALIN BARSAKLAR

Kalın barsaklar;

İnce Barsakların son kısmı olan ileumınileocekalvalvından itibaren Çekum denilen kör barsak (3 şeridin birleştiği yerde parmak uzunluğunda appandix var),yukarıya çıkana çıkan kolon  yatay giden transverskolon,aşağı inen inen kolon ve gaitanın en son biriktiği yer olan rektüm kısmından oluşur,Rektumun dışa acılan yerine de anüs diyoruz.

-Kalın barsak sindirilmeyen maddelerin toplandığı ve atıldığı yer Kalın barsakta ince barsakların iç yüzeyinden farklı olarak  vilus denilen  tüysü emicilerden   yoksundurlar.

KALIN BARSAK Hastalıkları

Genel cerrahi tarafından tedavi edilen kalın barsak hastalıkları:

  • Akut apandisitler;

1-İpekçi F,KayaT,TurgutE,KarahanV,GeroğluB,Alanyalı FM.: ASA sınıflamasının ve appendix patolojilerinin appendektomi sonrası döneme etkisi. 19.ulusal cerrahi kongresi,16-20 Nisan 2014 Antalya

2-İpekçi F,Han İ, Karahan V, Geroğlu B, Turgut E,DoğanG.:Akut apandisit olgularımızdaki sağ tubosalpingooveriyan patolojiler.9. 3-Ulusal Travma ve Acil cerrahi Kongresi,19-23 Nisan 2013 Antalya.

4- İpekçi F,KuzukıranD,TürkerB,ŞahinAG,Karahan V.:1 yıllık akut apandisit olgularına asistan gözüyle bakış. 9.Ulusal Travma ve 5-Acil cerrahi Kongresi,19-23 Nisan 2013 Antalya

6-İpekçi F,KayaT,TurgutE,KarahanV,GeroğluB,Alanyalı FM.: ASA sınıflamasının ve appendix patolojilerinin appendektomi sonrası döneme etkisi. 19.ulusal cerrahi kongresi,16-20 Nisan 2014 Antalya

7-Şahin AG  ,Türker B,Gürsul S, Ertaş F ,İpekçi F.:Appendektomi olgularımıza yaş,operasyonkesisi,lokalizasyon parametreleri yönünden bakış. 18.Ulusal cerrahi kongresi.23-27 Mayıs.İzmir.2012

8-İpekçi F,Yaylalı C ve ark.:Akut apandisit tanısında klinik ve görüntüleme yöntemlerinin yeri ve appendektomimateryelininhistopatolojikincelemeleri.Ulusal cerrahi kongresi.28-31 Mayıs 2008 Antalya

9-Gülhan Y,DağE,İskenderS,İpekçiF,ErgünA.:Kliniğimizdegeriatrik popülasyonda apandisit görülme sıklığı. 4.Ulusal Travma ve Acil Cerrahi Kongresi.1 Ekim 2002 .İstanbul

  • Apandis kötü huylu hastalıkları – karsinoid tümör, kanser

Engin Ö,İpekçiF,Cengiz F,CALIK B,Muratlı A.:Problems in themanegement of theappendicealcarcinoidtumors. Journal of universal Surgery.2012;1(1:1):1-5.

  • Komplike iltihabi bağırsak hastalıkları (enflamatuvar bağırsak hastalıkları) – ülseratif kolit, Crohn hastalığı)
  • Divertiküler hastalık ve komplikasyonları – akut ve kronik divertikülitler

KOLON Ameliyatları ne için yapılır

1-KANAMA;Kontrol edilemeyen kanama. Kolondan ciddi kanama, kolonun etkilenen kısmını çıkarmak için ameliyat gerektirebilir.

EkinçiÖ,İpekçiF,ErgünA,GülerU,YenerO,GülhanY.:Masif alt GİS kanamasına neden olan Meckeldivertikülündeki çok nadir olan karsinoid tümör olgusu. 10.Ulusal kolon ve rektüm cerrahisi kongresi.7-11 Eylül 2003 Antalya.

2- Bağırsak tıkanıklığı;Tıkanmış bir kolon, duruma bağlı olarak tam veya kısmi kolektomi gerektirebilecek acil bir durumdur.

İpekçi F,EnginÖ,EayamE,ŞafakŞ.:Nadir görülen obstrüksyonvakası;Apendixin dev mukozeli. 6.Ulusal Travma ve acil cerrahi kongresi.4-8 Eylül 2007 Antalya.

lhanE,YıldırımM,AlpdoğanÖ,GürbüzM,BayamE,ÇoşkunA,İpekçiF.:Kalın barsak tıkanıklarında volvulusların retrospektif analizi.zmirEğitişm ve Araştırma hastanesi Tıp Dergisi. 11(4)143-146,2005

3- Kolon kanseri;Erken evre kanserler, kolektomi sırasında kolonun sadece küçük bir bölümünün çıkarılmasını gerektirebilir. Daha ileri aşamadaki kanserler, daha fazla kolonun çıkarılmasını gerektirebilir.

4-Crohn hastalığı;İlaçlar size yardımcı olmuyorsa, kolonunuzun etkilenen kısmını çıkarmak, belirti ve semptomlarda geçici bir rahatlama sağlayabilir. Kolonu incelemek için yapılan bir test (kolonoskopi) sırasında kanser öncesi değişiklikler bulunursa da; kolektomi de bir seçenek olabilir.

5-Ülseratif kolit. İlaçlar belirti ve semptomlarınızı kontrol etmenize yardımcı olmuyorsa, total kolektomi veya proktokolektomi yapıla bilinir.Kolonoskopi sırasında kanser öncesi değişiklikler bulunursa proktokolektomi de önerilebiliriz.

6-Divertikülit. Divertikülitiniz tekrarlarsa veya divertikülit komplikasyonları varsa , doktorunuz kolonun etkilenen kısmını çıkarmak için ameliyat önerebilir

İpekçi F,Polat A AF,AlpdoğanO,KorkutanE.:Nadir görülen jejunundivertikülperforasyon olgusu. Ulusal Cerrahi kongresi 24-28 Mayıs 2006 Antalya

7- Önleyici cerrahi. Çoklu kanser öncesi kolon poliplerinin oluşumu nedeniyle kolon kanseri riskiniz çok yüksekse, gelecekte kanseri önlemek için total kolektomi yaptırmayı seçebilirsiniz. Kolektomi, ailesel adenomatözpolipozis veya Lynch sendromu gibi kolon kanseri riskini artıran kalıtsal genetik koşulları olan kişiler için bir seçenek olabilir.

İpekçi F, Binicier BÖ , KayaT, Yıldız C, Ertem İS, Alanyalı F M,Bayol Ü.:İnflamatuarkolo-rektal hastalıklı olgularımızın değerlendirilmesi. 30.Türk Gastroenteroloji haftası,11-15 Eylül 2013 Antalya

KALIN BARSAK TIKANMALARI,

Kalın barsak tıkanıklığı tıbbi bir acil durumdur. Bir tümör, yara dokusu veya başka bir şey kalın bağırsağı tıkadığında ortaya çıkar. Gaz ve dışkı birikir ve barsak yırtılabilir. Bazı barsak tıkanıklıkları Aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok bozukluk kalın barsağı veya kolonu etkileyebilir:

Apandisit kronik ishal. Kolon (kolorektal) kanseri.Kolondismotilitesi.Crohn hastalığı (İltihaplı bağırsak hastalığı) divertikülit barsak iskemisi….

Engin Ö,UyarEM,SunamakO,İpekçi F.:Coloncancer risk andprevention;in: Colonpolypsandtheprevention of colorectalcancer:Springer.Omer Engin edit.2015.Pages 2

TIKANMA BELİRTİLERİ

Dalgalar halinde gelen keskin mide ağrılarınız olabilir. Sonunda, ağrı sabit hale gelir. Ayrıca şu belirtilerden bir veya daha fazlasına sahip olabilirsiniz: Karın ağrısı, kramp veya şişkinlik. İshal. Gaz veya kaka yapamama (kabızlık). İştah kaybı, Mide bulantısı ve kusma. Bu haldeki hastaya karın muayenesi yapılarak ele tümoral bir kitlenin gelip gelmediği kontrol edilmelidir

Kalın bağırsak tıkanıklığı gelişen yetişkinlerin en az yarısında kolo-rektal (kolon) kanseri vardır. Kanserli bir tümör tıkanıklığa neden olur.

Kalın bağırsak tıkanıklıkları ne kadar yaygındır?

Kalın bağırsak tıkanıklıkları, tüm bağırsak tıkanıklıklarının yaklaşık %20’sini oluşturur. İnce bağırsak tıkanıklıkları daha yaygındır.

Kalın bağırsak tıkanıklığına ne sebep olur?Her yaştan ve cinsiyetten insan kalın bağırsak tıkanıklığı yaşayabilir.

Bazı bebekler malrotasyon adı verilen bir doğum kusuru ile doğarlar. Bağırsaklar düzgün oluşmaz. Bu durum bağırsakların bükülmesine (volvulus) neden olarak tıkanmaya neden olabilir.

Üç yaşından küçük çocuklarda invagjnasyon denilen bir rahatsızlık tıkanıklıklara neden olabilir. Bu sorunu olan çocuklarda, bağırsağın bir bölümü başka bir bölümün (teleskop gibi) içine çöker. Daraltılmış segmentler bağırsak ve kan akışını engelleyebilir

Barsak tıkanıklıklarına ilişkin ilk veriler Hipokrat’a dayandırılsa da, günümüzde yaklaşımlar konusunda hala bir fikir birliği yoktur. Ancak tıp teknolojisinin gelişmesi ve biz cerrahların artan tecrübesine paralel olarak bağırsak tıkanıklığına bağlı morbidite ve mortalite oranları azalmıştır

Gastrointestinal sistemin herhangi bir noktasında tıkanıklık oluşabilir. Önemli olan doğru tanı koymak ve hastayı en doğru şekilde tedavi etmektir. Bağırsak tıkanıklıkları genellikle kolik karın ağrısı, bulantı, kusma ve kabızlık ile kendini gösterir. Bağırsak tıkanıklıkları çeşitli nedenlerle mevcut olabilir. Yapışıklıklardan kaynaklanan mekanik tıkanıklıkların önlenmesinde cerrahların önemli bir rolü vardır. Hastalar hastaneye yatırılmalıdır. Acil cerrahi endikasyon yoksa konservatif yöntemler uygulanabilir. Hastalar erken mobilize edilmeli, sıvı-elektrolit dengesi ayarlanmalı ve yakın takip edilmelidir.Bu arada istenecek tetkikler;

Kan testleri: Bir kan testi, enfeksiyon ve dehidrasyon belirtilerini kontrol eder.

Röntgen: Karın röntgeni bağırsak tıkanıklığının yerini gösterebilir. Bu görüntüler ayrıca bağırsak veya diyafram (mide ve göğsü ayıran kas) etrafındaki havayı da gösterebilir. Bu yerlerdeki hava, ölü bir bağırsak veya yırtılmayı gösterebilir.

CT taraması: Röntgenler bir sorun ortaya çıkarırsa, sağlayıcınız bir CT taraması yapabilir. Bu görüntüleme prosedürü, röntgenlerden daha ayrıntılı fotoğraflar sağlar.

Baryum lavman röntgeni: Bir baryum lavman röntgeni alt gastrointestinal (GI) bir muayenedir. Anestezi ile uyuşturulurken, bir sağlayıcı anüse bir kateter (ince tüp) yerleştirir. Kateter bağırsağı güvenli, beyaz bir baryum sıvısı ile doldurur. Bu sıvı, bir makine röntgen çekerken bağırsaktan geçer

Kalın barsak tıkanıklığının komplikasyonları

Bir barsak tıkanıklığı kan akışını durdurabilir ve barsağın bir kısmının iskemi dediğimiz kansızlığına bağlı gangrenine neden olabilir. Tıkanma nedeniyle basınç arttıkça, bağırsak bakterileri kan dolaşımına sızabilir, ilerleyince burası delinebilir.

Karın enfeksiyonu olan peritonit gelişebilir. Ayrıca sepsis adı verilen, hayatı tehdit eden ölümcül bir tabloya girebilirsiniz ;bu nedenle çok acil bir şekilde gangrene olmuş barsak kısmı çıkartılmasına yönelik ameliyatınız olmalı(kolektomi)

a Bu durumda, bir kolostomiye ihtiyacınız olabilir. Kolostomi ile kaka, vücudunuzun dışında kapalı bir torbaya boşalır.

Kalın bağırsak tıkanıklığı nasıl yönetilir veya tedavi edilir?

Kalın bağırsak tıkanıklığı tıbbi bir acil durumdur. Hastanede yatmayı gerektirir. Kısmi bağırsak tıkanıklıkları, özellikle de yara izi veya yapışıklıktan kaynaklananlar, çok fazla tıbbi yardım almadan iyileşebilir


Kaya T ,İpekçi F,Emiroğlu M,T Barış ,Turgut E.:RareIsolatednecrosis of thececum.Medicina Science.2016;5:105-9

KALIN BARSAK KANAMALARI

Erişkinlerde: En sık neden Meckeldivertikülüdür. Sonrasında inflamatuarbarsak hastalığı ve polipler gelir. •60 yaşüstü;: en sık nedenler kolon karsinomu ve poliplerdir. En sık majör kanama nedeni divertikülozistir,sonrasında vaskülerektazilerdir.

Barsak hareketi sırasında çok zorlanma rektal kanamaya neden olabilir. Bu genellikle kabızlık ile ilgilidir. Zorlandığınızda,hemoroid veya anal fissür gibi durumlara neden olabilirsiniz. Çok sert dışkı aslında anüsünüzün etrafındaki derinin yırtılmasına neden olarak kan görmenize neden olabilir.

Önemli rektal kanamanız varsa ve herhangi bir şok belirtisi varsa acil yardım isteyin: (Hızlı, sığ solunum). Barsağınızın kanadığını nasıl anlarsınız?Açık kanama şu şekilde ortaya çıkabilir: Kırmızı veya koyu kahverengi olabilen ve doku olarak kahve telvesine benzeyen kan kusma. Siyah, katranlı gaita. Genellikle dışkıda veya dışkıyla birlikte rektal kanama,ayağa kalktıktan sonra baş dönmesi veya baş dönmesi.

BARSAK KANAMALARI;

Mukozal bir anormallik kanamaya başladığında meydana gelir. Tüm GI kanamalarının yaklaşık %5’i ince bağırsaktan gelir. Anormal kan damarları (arteriyovenözmalformasyonlar veya AVM’ler) kanamaların %30 ila 40’ına neden olur. AVM’ler 50 yaş üstü hastalarda ana kanama kaynağıdır. Tümörler (iyi huylu ve kötü huylu), polipler, Crohn hastalığı ve ülserler kanamanın diğer nedenlerinden bazılarıdır. İnce bağırsakta kanama nedenleri kolon veya midede olanlardan farklıdır. Kolondan kanamanın en yaygın nedenleri polipler, divertiküloz (kolon duvarındaki küçük torbalar) veya kanserdir. Üst GI (yemek borusu, mide veya oniki parmak bağırsağı) kanaması çoğunlukla ülserlerden kaynaklanır

İnce bağırsağı değerlendirmek için birden fazla test vardır. Çoğu durumda, ilk adım endoskopive/veya enteroskopidir. Bu, kanamanın kaynağını bulamazsa, bir sonraki ortak adım kapsül endoskopisidir. Röntgen seçenekleri, ince bağırsağın ince bağırsak takibini veya bilgisayarlı tomografik taramasını (CT veya CAT taraması olarak da bilinir) içerir. Derin ince bağırsak enteroskopisi artık şişirilebilir

Minimal invaziv cerrahi nedir?

Kolorektal kanser ameliyatı, bir cerrahın kolonunuzun ve/veya rektumun hastalıklı kısmınım size çok zarar vermeden çıkardığı zamandır. Laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi, her ikisi de minimal invaziv cerrahi türüdür. Minimal invaziv cerrahi, bir prosedür sırasında kullanılan kesimlerin miktarını ve boyutunu sınırlar. Birçok çalışma, minimal invaziv cerrahi ile hastanın iyileşmesinin daha hızlı ve daha kolay ve muhtemelen daha da güvenli olduğunu göstermiştir.

Laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi giderek yaygınlaşıyor. Bunun bir nedeni, hastaların minimal invaziv cerrahiden sonra açık cerrahiye göre daha hızlı iyileşmesidir. Laparoskopik cerrahi veya robotik cerrahi geçiren hastalar kendilerini daha rahat hissederler ve hastanede daha az zaman harcarlar

Birçok kolon kanseri ve rektum kanseri hastası minimal invaziv cerrahi için uygundur. Minimal invaziv teknikler aşağıdakiler için kullanılabilir:Kolonun bir kısmının çıkarılması,tüm kolonun çıkarılması,ostomi oluşturulması sonrasında uygunsa kolonun yeniden bağlanıp yapılandırmak, Rektal tümörleri çıkarmak için  cerrahlar genellikle kendi deneyimlerine ve tercihlerine göre laparoskopik veya robotik prosedürleri önermektedir. Onlara deneyimlerini sormak ve seçenekleri birlikte gözden geçirmek önemlidir.

Açık cerrahi nedir?

Açık cerrahi ile cerrah, tümörü ve sağlıklı kolon veya rektumun bir kısmını çıkarmak için karında büyük bir kesim yapar. Cerrah, kolon veya rektumun tümör ve bağlı lenf düğümleri ile kısmını çıkaracaktır. Cerrah, kanserin yayılıp yayılmadığını görmek için kolonun diğer bölümlerini ve yakındaki organları kontrol edecektir. Büyük kesiler iyileşme süresini etkiler.

Dört yaygın tür şunlardır:


Kanserli Sağ Kolon yarısı (Hemikolektomi)
Kanserli Sol Kolon yarısı Ameliyatı
Kanserli Sigma ameliyatı
Aşağı Anteriör Rezeksyon ameliyatı
Kolon ve Rektumun total alındığı ameliyat

1-İpekçi F,ErgünA,DağE,GülhanY,AcarG,Yener O.:Rektalkarsinom ön tanılı,sigmoidorektalinvaginasyona neden olmuş erken evre sigmoid karsinom olgusu. 10.Ulusal kolon ve rektüm cerrahisi kongresi.7-11 Eylül 2003 Antalya

2-İpekçi F,BalkanT,ErgünA,TıynakN,YenerO.UluÇG,İskender S..5 Yıllık kolorektal kanser olgularımızın analizi. 4.Bölgesel travma ve acil cerrahi kongresi,25-28 Eylül 2003 Kayseri

3-AksoyF,İpekçiF,Ergüna,İskenderS,ÖzçelikA,KılıçY.:Akutkolorektal tıkanmalarda tek seanslı operasyonla iki seanslı operasyonun karşılaştırılması.3.Ulusal travma ve acil cerrahi Kongresi.31 Ağustos-4 Eylül 1999 Antalya

4-Aksoy F,İpekçiF,ErgünA,KılıçY,Şengezer S.:Obstrüktif sol kolon tümörlerinde subtotalkolektomi ve primeranastomoz.. 31 Ağustos 4 eylül 1999 Antalya

5-Aksoy F,ÖzçelikA,İskenderS,ŞengezerS,İpekçi F.:Obstrüktif sol kolon tümörlerinde cerrahi tekniklerin morbidite,mortalite üzerine etkileri.1.Bölgesel travma ve cerrahi kongresi 17-20 aralık 1998 Bursa